6-7 Eylül 1955 Olaylarının 60. Yıldönümünde, Yurtdışındaki İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu aşağıdaki basın bültenini yayınladı.
Yurtdışındaki
İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu
Basın Bülteni
Korkunç 6-7 Eylül 1955 Gecesinin 60. Yıl Dönümü
(5 Eylül 2015)
6-7 Eylül 1955 olayları gibi kitlesel şiddet içeren olayların anılması, eğer bu ve buna benzer olayların bir daha hiç kimseye karşı, hiç bir zaman ve hiç bir yerde olmaması için yapılıyorsa ancak o zaman anlam kazanmaktadır. Bunun ötesinde, bu anma törenleri, geçmişte büyük çapta haksızlıklara uğramış mağdur toplumlara, en yüksek seviyede destek vermek ve bu haksızlıkların giderilmesi için telafisi talebi ile yapılıyorsa anlamlıdır.
Bugün İstanbul’da 6-7 Eylül 1955’in 60 yıllında yapılan anma töreni, onlarca yıl sürekli insan ve vatandaşlık hakları ihlal edilen ve o meşum gece hedef edilen Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani toplumlarına bir dayanışma mesajıdır.
Toplumunun %98 oranındaki büyük bir bölümü isteklerine karşı doğdukları ve atalarının vatanından uzak yurt-dışında yaşamaya mecbur edilen ve şu anda Avrupa, Amerika ve Avustralya kıtalarında yaşayan İstanbullu Rumları temsil eden Federasyonumuz, geçmişteki insan haklarının ihlallerinin neticelerinin telafisi ve tedavisinin gerekliliğine ve aynı zamanda bunun olabilirliğine inanmaktadır. Tabii ki aradan geçen uzun zaman bu amacı zorlaştırmakla beraber imkansız kılmamaktadır. Bu amaç istikametinde İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu olarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 2006 yıllında onayladığı 60/147 önergesinin tanımladığı düzeltme ve telafi prosedürülerini içeren prensiplere de dayanarak, son 4 yıl süresince, iyi niyete dayanan ve açık görüşlü önerilerimiz T.C. Hükumeti makamlarına sunulmuştur.
Bizler T.C. vatandaşları olarak, uğramış olduğumuz insan ve vatandaşlık hakları ihlallerinin, ilk önce T.C. nin kanunları ve Anayasasının temel hükümlerine karşı olduğunu anlaşılmasının önemini sürekli söylemek ve altını çizmek ihtiyacını hissediyoruz.
TBMM’nin Kasım 2012 tarihinde yayınlanmış olan Darbeler Araştırma Komisyonun Raporunda, 6-7 Eylül 1955 kitlesel şiddet olayının, 1950 den sonra Türkiye'de demokrasinin gerilemesine ve kısıtlanmasına sebep olan rejim sapmalarının ilk adımı olduğu açıkça belirtilmektedir.
İstanbullu Rum toplumu olarak, bu trajik olayın 60 yıl dönümünde, toplumumuzun süreç içinde maruz kaldığı ve bir sistem dahilinde süreklilik arz eden insan ve vatandaşlık haklarının ihlallerinin neticelerinin mümkün mertebede giderilmesinin bizlerin yanında bütün T.C. vatandaşlarının yararına olacağına inanıyoruz.